FRİDA DIALOGLARI

Frida Kahlo buralarda! 69 yıl önce bedenini bırakan ruhunun sanatçılar, tüm kadınlar, insanca yaşam için mücadele edenler , dansedenler, sanatseverler ve yaşamseverlerin arasında kanatlarıyla dolaştığını kolaylıkla hayal edebiliriz…

Kahlo’nun  47 yıllık kısacık yaşamı sürekli mücadele,yoğun , üretken, eylemli, acı ve aşk dolu geçti. Hakkında yazılanlar, film endüstrisi ve pazarlamacılar sayesinde popüler bir ikon haline dönüştürüldü. Kahlo’ya, eserlerine ve mirasına bunca yıl sonra bakarken yaratılan post-modern toz bulutunun içinden onu temsil eden ana damarları seçebilmek gerek; sanatına adanmışlığı, kadınlığı, gerçekle kopmaz ilişkisi, çelik iradesi, özgürlüğü ve sevme kapasitesi… Yaşamının kısalığına, onu yıllarca hasta yatağına çivileyen kaza ve hastalıklarına rağmen insanlara halen ilham kaynağı olabilecek yoğunluktaki yaşamı belki kendi başına bir sanat abidesi olabilir.  Güçlü iradesi ve sanatı, ülkesine ve kültürüne sevgisi, ilerici politik duruşu ve eylemleri, kadınlığını sınırsız deneyimlemesi, aşklarının yoğunluğu, acıya dayanıklılığı -ki sanırım o da yaşamın kendisine duyduğu derin aşkla ilgili- ve bedenini hiç terketmeyen acıyı dönüştürebilme becerisi;  tüm bunlar bizleri de birer “Los  Fridos” yapıyor ve esinleyerek bu muhteşem insanı, kadını halen yaşatıyor, gündemde tutuyor. Belki dünya koşulları da buna yardımcı oluyor; bir asır sonra halen kadın yaşamının ve haklarının yoğun saldırı altında olması, yönetimlerin temel insan haklarını hiçe sayması, bitmeyen bölgesel savaşlar, ultra-sağ partilerin Avrupa’daki gelişimleri, dünyada ve yakın çevremizdeki tutucu ve baskıcı rejimler kitleleri ve bireyleri “alçıya” alıp hareketsizleştirmek istiyorlar.

Ruhunun kanatlanmasından 69 yıl sonra bu ayrıksı ve şahane sanatçı kadını yedi değerli sanatçı kadının eserleriyle anmak istedik. Sanatçılarımız Frida ile bir diyalog içine girerek resimlerini ürettiler. Onu düşündüler, dinlediler, okudular ve hissettiler. Burada sunulan sergi bu diyalogun bir sonucudur. ülkemizden altı ve Kahlo’nun ülkesi Meksika’dan bir sanatçı Frida’dan duyduklarını veya ona söylemek istediklerini görsel dile ve kısa metinlere döktüler.

Frida yüz yıl önce kendini bir kalıba sokup hareketsizliğe tutsak eden herşeyle mücadele ederek, bu mücadelenin bedelini de gözünü kırpmadan ödeyerek yaşadıklarıyla tüm insanlığı esinlediği gibi, kendimize aynada bakarak  sorgulamayı, özeleştiriyi ve ne yapmamız gerektiğini hatırlatan bir mihenk taşı olmayı sürdürüyor.

Attila Güllü

Ocak 2023

BİYOGRAFİ

Sema Barlas

1954’te İstanbul’da doğdu. 1960 yılında ailesiyle önce ABD, sonra Kanada’ya göç etti. 1979 yılında Ottawa School of Art’tan mezun oldu. 2000 yılında heykel dalında Turgut Pura Vakfı Jüri Özel Ödülü’nü aldı. Resim kategorisinde Expo Art 2016 D Category Gran Premio  Europa ödülünü aldı. Sanatçının son dönem çalışmalarında yer yer sembolik bir anlatımla, bazen de dışavurumcu yaklaşımlı portreleriyle, yapageldiği çoklu figür estetiğinin yerini daha tamamlayıcı olan tekli figürlere bıraktığını söyleyebiliriz. Portrelerdeki durağan hallere karşın yüz ifadelerindeki hareketlilik, öznenin veya sanatçının kurguladığı karakterine ilişkin gözlem, önerme ve göndermelerle doludur. Sanatçı resim çalışmalarına İzmir ve Ottawa’daki atölyelerinde devam etmektedir.

Elvan Serin

1985 yılında İzmir’de doğdu. 2009 yılında Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nden lisans derecesini, 2013 yılında Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümünden yüksek lisans derecesini ve 2021 yılında da Hacettepe Üniversitesi Heykel Bölümünden Sanatta Yeterlik derecesini aldı. 2015 yılında Genç Sanat Projesi ödülünü almış olup, yurt içi ve yurt dışında konuk sanatçı programları, yaz okulları ve çok sayıda karma sergide yer aldı. Bunlardan bazıları; Nevnesil grup sergisi, Mamut Art Project, Galeri Apel grup sergileri, Meleklerin Payı grup sergisi, Salzburg Yaz Akademisi,  Affect Agora Berlin konuk sanatçı programı ve Neumünster seramik sanatçı programıdır. Halen Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümünde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Doğadaki oluşumları, formları ve değişimleri detaycı bir üslupla ele alırken, bu dili çeşitli malzemeleri birleştirerek uygular. Malzemenin kendisinden çok nasıl bir biçimde işlendiğine, sürece ve süreç boyunca yaşanan dönüşüme vurgu yapar.

Çiğdem Bucak Telli

1958’de Antakya’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Adana / Ceyhan’da tamamladıktan sonra, Ankara Gazi Üniversitesi’nin Resim bölümünden1979’da mezun oldu ve 1980’de resim öğretmeni olarak göreve başladı. 2000 yılına dek birçok eğitim kurumunda sanat eğtimcisi olarak görev yaparken, atölyesinde kendi sanat çalışmalarını da sürdürdü. 1992’de Talim Terbiye kurulu, Resim ihtisas Komisyonunda görev aldı. Aynı yıl FRTEM (Film Radyo Televizyon ile Eğitim Merkezi) de de çalışmalarda bulundu.1995’de MEB tarafından Bilim-Sanat ödülünü aldı.  1994’yılında Sanat Eğitimi konusunda incelemelerde bulunmak üzere Polonya’ya gitti ve edindiği bilgiler doğrultusunda hazırladığı raporu Ankara Güzel Sanatlar Lisesi yönetimine sundu. Bu rapor doğrultusunda yapılan uygulamalara da katılarak kurumun program geliştirmesine katkıda bulundu.  Sanat çalışmalarını, 1988’den itibaren birçok kişisel sergi ve katıldığı karma sergiler ile sanatseverlerle buluşturdu. Kendine has tekniği ve özgün anlatımı ile sanat eleştirmenleri ve sanatseverlerin dikkatini çeken Çiğdem Buçak Telli, birçok uluslararası sergi ve sempozyuma da davet edilerek ülkemiz sanatının tanıtılmasına katkı sağladı. Polonya, Moldova, Romanya, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti ve Özbekistan’da birçok sergi açtı ve katıldı. Eserleri Yunanistan, ABD, Romanya, Moldova, Ukrayna ve Danimarka’da özel koleksiyonlarda ve müzelerde yer aldı. Çek Cumhuriyeti’nde ödüle layık görülen bir eserinden başka, Romanya’da (Bacau ve George Enescu) ve Moldova’da (Tescani) müzeleri tarafından eserleri satın alındı. 2013 yılında Romanya-Türkiye kültür ve sanat ilişkisine katkılarından ötürü Romanya büyükelçiliği tarafından devlet nişanı ile onurlandırıldı. 2018 Yılında Özbekistan eski devlet başkanı İslam Kerimov’u anma yılı çerçevesinde Kerimov müzesi devlet altın madalyası ile ödüllendirildi.

ARZU EŞ

1975 yılında Ankara’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden mezun olan sanatçı, 2016 yılında Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat dalında 1960’lardan Günümüze Sanatta Hayvan İmgesi konulu tezi ile Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Halen Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat dalında Sanatta Yeterlik eğitimine devam etmektedir. Bireylerin insanmerkezci bakış açısının, doğayla özellikle hayvanlarla olan ilişkilerimizdeki etkileri üzerine üretim yapan sanatçı, kendi kurgusal düzleminde bir araya gelen hayvan imgeleri aracılığıyla izleyiciye seslenmeyi planlar. Kendini doğa ve diğer canlılar karşısında yüceleştiren insanı gözlemlerken, kodlanmış düşünce kalıplarımızdaki cümleler aracılığıyla yeni patika yollar açarak, düşünsel anlamda izleyicinin anlık da olsa sorgulamalara girmesini hedefler. Sanatçının genelde hayvan imgeleriyle kurgulanmış yapıtlarında kullandığı biçimsel dili, el yazısı cümle tekrarlarından oluşur. İzleyiciyle işbirliği içinde hayvan imgeleriyle yeni anlamlar üretebilmenin, cümlelerle yeniden düşünebilmenin yollarını sorgular..

Kathrina Rupit

Kathrina Rupit, Meksika doğumlu Dublin’de (İrlanda) yaşayan bir sanatçıdır. 13 yaşındayken Meksika’nın Monterrey kentinde yaşarken mural ve graffiti sanatına başlamıştır. Meksika, Nuevo Leon Üniversitesinde fotoğrafçılık okuluna girip, sonra da görsel sanatlar bölümüne geçmiştir. Esinini kısmen Meksika’lı kökleri ve güncel sorunlara karşı olan algısının günlük yaşamının diğer parçalarıyla birleştirmesi oluşturmaktadır. Şu anda tam zamanlı bir sanatçı olarak İrlanda’da çalışmaktadır.  Dublin’de “The Chocolate Factory Yaratıcı Topluluğu” adında bir stüdyosu vardır ve galeriler, etkinlikler, festivaller veya farklı projelerle işbirliği yapmaktadır. Sanatçı Güvenlik Caddesinde bir duvar resmini  Meksika Büyükelçiliği ve Çankaya Belediyesinin değerli destekleriyle Ankara halkına sunmuştur. Ayrıca “Hayat Ağacı” adlı bir proje dahilinde 2021 yılında İzmir ve Antalya’da bir mural çalışması yapmış, daha sonra bu eserlerin yapılış sürecini ve çevrelerini konu alan bir video ile birlikte 2022 Nisan’da Meksika Dublin Büyükelçiliğinde bir resim sergisi ile İrlanda’lı izleyicilere sunmuştur. Sanatçı yoğun bir şekilde uluslararası etkinliklere davet alarak birçok ülkede sergi ve muraller gerçekleştirmektedir. “Sanatım barış, farkındalık ve coşku hakkındadır. Bir sokak sanatçısı olarak sanatımı tüm dünya sokaklarında paylaşıyorum. Çeşitli kültürler hakkında öğrendiklerim daha sonra esin kaynağı olarak çıkıyor. Tüm bu deneyimler birbirlerine sarılarak biçim, doku ve renkleri oluşturuyorlar. Umarım sanatım küçük bir odaklanma anı yaratır, daha da iyisi bir gülümseme…”

Berna Türemen

İstanbul’da yaşayıp üreten deneyimli sanatçı 55 kişisel sergi açtı. Berna Türemen sergilerine uzun soluklu baktığımızda Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi eğitimiyle edindiği “Bauhaus” ekolünün izlerini sürmek olası; malzeme ile organik ilişki, sürekli çalışarak pratikten özgüven, diri, özgür ve canlı bir düşgücü damıtmak , günlük yaşamdan, zamanın ruhundan ve yakın çevreden beslenmek. Sanatçının eserlerinde şefkat ve hicivin değişen ifadelerine şahit oluyoruz. Kedilerin, meleklerin ve Kibele bedenli çiçekçi  kadınların ortak paydası özgürlük, hınzırlık, muziplik ve grotesklik. Doğallıkla her resimde sürpriz, görsel tuzaklar, kahkaha, ironinin iğneleri ve çuvaldızları izleyiciyi bekliyor; çılgın bir karnaval kalabalığına hoşgeldiniz.

M.Tau

1990 yılında doğdu. Ankara’da yaşıyor ve üretiyor.