Boyalar, Mürekkep ve Kağıtlar

BOYALAR, MÜREKKEP VE KAĞITLAR
Boyalar, mürekkep ve kağıtlar önümde ilk günlük kartımı yazmaya oturduğumda tarih 30 Mart 2020’yi gösteriyordu. Her gün kaligrafi fırçamla üst üste yazdığım kelimeler ve o gün nasıl hissettiğime bağlı renklendirmelerle oluşturduğum 120 kartlık pandemi günlükleri dışa dönük bir insanın pandemiyle imtihanının ilk ürünleri  olarak ortaya çıktı. İlerleyen günlerde evde kapalı olmanın getirdiği nefessizlik hissi ve o nefesi—yeterli olduğunu ispat etmek istercesine—yaratıcı sürecin bir parçası olarak kullanma güdüsü de günlük dışındaki denemelere hayat verdi. Kağıt üzerine bırakılan suluboya, bir pipet yardımıyla üflenen hava, akışkan boyanın belirlediği yolları izleme, sonra da farklı kalemlerle yapılan çerçeveleme ve taramalarla hayat bulan erken denemeler bir yandan da kontrollü, milimetrik çizimler yapmak üzere eğitilmiş benim kontrolü elden bırakma ve bununla mutlu olma denemelerimdi. Bir adım sonrasında alkol mürekkebi ile tanışmamla da kontrol edilemez bir malzemeye kendimi tamamen bırakışım geldi. Akış, kayboluş denemeleri ve teknik geliştirdikçe kontrolü tekrar kazanma çabaları…
 
Sergide yer alan eserler bu son derece kişisel süreçlerin sonucunda üretildi. Öyle ki bu üretimlerle nefes ve nefessizlik, akışkanlık ve durağanlık, kontrol ve kontrolsüzlük birer ikilik olmaktan çıkıp birbirini desteklemeye ve beslemeye başlayan bir bütünlüğe evrildi. Sergide iki ayrı kata yayılan bu eserlere hem kronolojik hem de deneyimsel olarak yaklaşmak mümkün. Serginin ilk katını pandemi günlükleri ile başlayan siyah sumi mürekkebi çalışmaları oluşturuyor. Suluboya dokunuşları ve bambu kağıdı da bu denemelerin eşlikçisi. Nefesi dert edinme, kontrolü elden bırakma ve bir düzen arayışıyla direnme çabaları okunabiliyor. Bunlar az renkli, serbestliğine rağmen disiplinli ve soyut çalışmalar. İkinci katta ise alkol mürekkebi ve yupo kağıdı ile üretilen işler yer alıyorlar. İlk katın siyahlığına tezat bir renk cümbüşü oluşturan bu resimlerde kontrolsüzlük artık bir başlangıç noktası. Malzemenin bütün kontrol edilemezliğine rağmen devreye giren minik kontrollü dokunuşlar ise bu kattaki resimleri aynı anda hem figüratif hem de soyut bir ara kesite taşıyor.
 
 
BİYOGRAFİ: ŞEBNEM YÜCEL
 
Şebnem Yücel 1993 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünden mezun oldu. 1996 yılında devlet bursu kazanarak Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. 1998’de University of Cincinnati’de yüksek lisans, 2003 yılında da Arizona State University’de doktora çalışmalarını tamamladı. Aynı yıl Türkiye’ye dönerek İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde göreve başladı. 2018 yılına kadar İzmir’de İYTE ve çeşitli özel üniversitelerde mimarlık tarihi, kuramı ve mimari tasarım stüdyosu derslerine giren Yücel aynı zamanda İzmir Mimarlar Odası Yönetim Kurulu üyeliği, 4T Tasarım ve Tasarım Tarihi Topluluğu kurucu yönetim kurulu üyeliği yaptı. Yücel halen MEF Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde görev yapmakta ve bölüm başkanlığı görevini yürütmektedir.