Günler düş sürati içerisinde ilerlerken “Yusufçuk Yazı”nda, Ceylan Eşit eserlerinde usta şair Melih Cevdet Anday’ın 1963 tarihli ‘’Kolları Bağlı Odyseus’’ şiirinin ikinci bölümünden ilham almaya devam ediyor.

John Berger ‘’Ve Yüzlerimiz, Kalbim Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü” adlı kitabında Anday gibi bireyin doğa ile ilişkisini irdelerken, kişinin kendi sesine kulak vermesinin önemini vurguluyor.

Kızılderili kültüründe “yusufçuk” haberci imgesiyle anılıyor. Clarissa Pinkola Estés ise arketiplere dair hikayelerinde yusufçuğun beden için içgüdüsel haberci bir duyarga olma özelliğinin öne çıktığını anlatıyor. Ceylan Eşit, Odyseus Destanı’ndaki gibi iki yol arasında kaldığında, bir karar anında kendi ezgisini dinler gibi kaligrafik hikayeci desenlerle şiirlerini birleştiriyor.

“Haziran’a hazırlıktı bir yusufçuk yazı.
Bizimki ana an-a.
Rüya kuvvetleri dinler gibi geçiyor yaz.
Bir yusufçuk anımız var insanlığı biriktiren.”

Ceylan Eşit desenlerin üstüne bir ilk yaz notu düşüyor, düşle gerçek arasında.

Ceylan Eşit, 1982 doğumlu. Özel Türk Koleji’nin ardından lisans eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri bölümünde tamamladı. Üniversite eğitimi sırasında branş derslerine ek olarak görsel dersler almayı seçti. Üniversite son sınıfta farklı atölyelerde eğitim aldı. Bu çalışmaları sırasında ressam Cavit Atmaca’nın atölyesine devam etti. Ağırlıklı olarak akrilik çalışmalarının yanı sıra tekstil desenleri de tasarlıyor. İzmir’de çalışmalarını sürdürmektedir.

Yusufçuk Yazı, 3-18 Temmuz tarihleri arasında Galeri A’da izleyiciye sunulacaktır.