SERGİ: MARDİVEN

MARDİVEN projesi, “ATÖLYE İLE” yi oluşturan üç fotoğraf tutkununun katkı koyup bütünleştirdiği bir çalışmadır.

MARDİVEN, ortak Mardin gezimizde kent ve yöresinin etkileyici atmosferinin bize verdiği ilham sonucu hayata geçen bu çok katmanlı çalışma bir anlamda şehrin çok kültürlü zenginliğinin metaforik bir temsilidir. Kentin dokusunun kaçınılmaz unsuru merdivenler ise projemizin adının doğuş noktası olmuştur.

Gezi sonrasında, yaşamakta olduğumuz(Karaburun, Bükreş, İzmir olmak üzere) üç ayrı yerden, sırayla, üç ayrı göz ürünü Mardin görsellerini yaklaşık bir yıl boyunca birbirimize bir sistem dahilince ilettik; kullanılan dijital katmanlarla fotoğraflarımız son şekillerini aldılar.

Mardin’in zengin kültürel yapısı bu çoklu çalışmamızın ilk ve başlıca motivasyonuydu. Teknik olarak katmanlarla çalışırken görsellerimiz Mardin’in çok katmanlı kültürel yapısına paralel olarak gelişti. Çalışmalarda toprak renkleri kentin mimari yapısını ve yıllanmış geçmişini yansıtırken, canlı renkler bugünün hareket dolu yaşamını ifadesi oldu; ortak hafızamızda yer alan imgeler, çalışmalarımızda soyutlanarak kendi görsel estetiğini yarattılar.

Ayrı kültürlerin buluşması ve uyumunun simgesi olmuş Mardin kentine dair bu proje, üç farklı fotoğraf dilinin son bir görselde uyumla bütünleşmesi dolayısıyla, ‘farklılıklarının bir aradalığı’ kavramına bir güzelleme olarak düşünülebilir.

Renklerin zenginliği ve katmanların derinliği, bu coğrafyanın şarabının damakta kalan nefis lezzetini yansıtıyor olsa gerek!”

MARDİVEN project is the work of three ambitions photographers who are members of the collective “Atölye İLE“, where following the contribution of each one on the same image, a single integrated image was produced.

MARDİVEN, a multi-layered work which came to being as a result of the inspirations we felt in the fantastic atmosphere of the city and its environs during our visit to Mardin together; it is, in a way, a metaphoric repsentation of the city’s richness and multi-layered culture. The word merdiven(meaning stairs in Turkish), as the unavoidable elements of the city’s texture, is the source for the birth of project’s title.

After the trip, from our residences apart from each other (to name them: Karaburun,Bucharest, İzmir), we systematically shared for a period of approximately a year the Mardin images created with three different eyes using digital layers for the layers for the purpose of producing single final images.

The rich cultural structure of Mardin was the instant and main motivation that led us to work on this multi-layered project. As we worked together technically with layers, the images developed in richness parallel to the multi-layered cultural structure of Mardin. In the images; as earth colors represented the city’s architectural structure and its ages past, vivid colors expressed today’s life full movement; the common impressions in our minds turned abstract, creating an authentic visual aesthetic.

Because of three photographic languages integrated in a final image with harmony, this project about Mardin-the melting pot of cultures and symbol of harmony, can be considered as praise to ‘the coexistence of differences’ concept.

The richness of colors and the depth of layers must be reflecting the delicious taste this region’s wine leaves on the palate!”