“HER TEK BİÇİMLİLİK KENDİNİ KANDIRMAKTIR.”
Avusturyalı filozof ve bilim felsefecisi, bilimsel anarşizmin öncüsü ve bilimin Dadacısı olarak anılan Paul Karl Feyerabend; “Nasıl İyi Bir Deneyci Olunur: Bilgi Sorunlarında Hoşgörü Adına Bir Savunma” adlı yazısında bilimin deneyselliği üzerine sorgulamalara girişmiştir. “Her tek biçimlilik kendini kandırmaktır” alt başlığı bu yazısında yer alır. Salt bu alt başlık bile başlı başına -bilimle iç içe geçmiş günümüz sanatında da- sorgulanabilir biçimler veya teknik dogmalar üzerine söylenebilecek sözlerden biridir. Biçimi bu noktada yine bir başka Avusturyalı Ernst Fischer’ın düşündüğü şekilde ele almamız gerekir. Ernst Fischer’a göre biçim sadece maddesel formu temsil etmez, maddelerle koşullu somutlaşmış toplumsal yaşantının temsilidir aynı zamanda. Bu pencereden bakıldığında, biçim başlı başına formelliğe karşılık gelmez, onu oluşturan tüm kültür ögelerinin de tözel alegorisidir.
Sanatın deneysellik ve sürdürülebilirliği “tek biçimlilik” dünyasında bir kaçış yolu vaadiyle karşımıza çıkar. Bu sergi de kaçışın yarattığı ivme sayesinde sıradanlığın dünyasında alternatif olanın keyfini çıkarmak üzerine kurgulanmıştır.
Sanatçılar
Anna Dòra Szepesi
Atay Gergin
Aysel Güneş
Borga Kantürk
Buket Aslantepe
Ceren Bulut
Efe Türkel
Gökçen Ergür
Imran Faizyab Jatoi
Lale Dilbaş
Maria Jo Cabezas
Mustafa Ağatekin
Sebla Selin Ok
Zafer Güngen
Sergi 10 Nisan 2018 tarihinden itibaren izleyiciye açık olacaktır.
Sanatçı konuşması ve sergi açılışı 13 Nisan 2018 Cuma günüdür.